KASABALARIMIZ
1 - Kayapınar
1968 yıllarından önce kasaba halkı 210 haneli 1800 nüfuslu Küçük toraman köyünde yaşardı. Toraman’ın kelime anlamı zengin halk manasındadır. 1500 yıllarından önce Konar-Göçer (göçebe) olarak yaşadıkları tahmin ediliyor. 1071 Yılında Türk’lerin Anadolu’ya girmesi ile birlikte 24 boya ayrılan Oğuzlar, Anadolu’nun çeşitli yerlerine dağılmışlardır. 24 boylardan biri olan Bozokların Yıldızhan Oğulları’na bağlı Karkın boyundan geldiği sanılmaktadır. 1520 tarihinde yerleşik düzene geçilmesi zorunluluğu sebebi ile Evlad-ı Toraman Cemaati Yahyalı çiftliğinden göç ederek Bozoklar Sancağına bağlı, Irmak nahiyesinin Ak Dağ eteklerine yerleşir. Buraya yerleşen büyük kardeş küçük baş hayvancılıkla uğraştığı, ve Ak Dağ eteklerinin küçük baş hayvan yetiştirilmesinde uygun olduğu için burada kalır. Küçük kardeş ise büyük baş hayvancılık ile uğraştığı için uygun gördüğü Kartal Pınarı mevkisinde Mal Yokuşu düzlüğüne yerleşir. Daha sonraları Kayapınar’ın sınırları içinde örenler diye bilinen bölgeye taşınırlar. Fakat burada yağmacılar ve zamanın Eşkıya tabiri ile bilinen hırsızlardan huzur bulamayınca eski yıllarda çok büyük ormanlığı olan Küçüktoraman Köyüne yerleşirler.
Sırası ile Evlad-ı Toraman Cemaati şu ilçelere bağlanmıştır. Bünyan ilçesi nüfusunda kayıtlı iken Yozgat ili Akdağ Madeni’nin ilçe olması ile nüfusu buraya alınmıştır. Daha sonraları ise Yozgat ili Çayıralan’ın ilçe olması ile Çayıralan’a bağlanmıştır. Çayıralan’dan sonra yine Yozgat İlinin Uzunlu Kasabası İlçe olunca nüfusu buraya alınır; Fakat Yozgat ili Boğazlıyan ilçesinin daha büyük ve güçlü olmasından dolayı Uzunlu’nun İlçe statüsünün elinden alınması ile birlikte Boğazlıyan İlçe olmuştur, ve nüfusumuz Boğazlıyan İlçesine alınmıştır. Kayseri İlinin eski ismi Muncusun olan Güneşli’nin nahiye olması ile birlikte nüfusumuz Muncusun nahiyesine alınmıştır. Bütün bu değişimlerdeki nedenler, yerleşim yerine yakın olan İlçelere Nüfus müdürlüklerinin verilmesidir. En son olarak 1957 yılında eski ismi Rumdiğin olan ve Kurtuluş anlamına gelen Felahiye kasabasının İlçe olması ile birlikte köyümüz nüfusu Felahiye’ye gelmiştir.
Köydeki evler yaşam şartlarına uygun olmayan, topraktan elde edilen kerpiç ve çamur harçlı çakıl taşları dediğimiz küçük taşlardan yapılmış evlerdi. Yaşam şartları çok kötü olan köy halkı; köyün iki dere arasında olması nedeniyle kışları ulaşımda çok büyük zorluklarla karşılaşırdı. İlkbaharın gelmesi ile birlikte sel suları köyün bazı bölümlerini sular altında bırakırdı. 1964 ve 1965 yılında köyde yaşanan bir sel baskınında halkın başka bölgelere göç etmelerine neden olmuştur. 20.03.1965 yılında Bayındırlık ve İskan Bakanlığına dönemin köy muhtarı olan Aslan YILDIZ tarafından bir dilekçe ile müracaat edilerek köyün başka bölgeye taşınması talebinde bulunulmuştur. Bunu takiben köy halkından mağdur durumda olan afetzedeler birer birer bakanlığa dilekçe vermeye başlamışlardır. İmar ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü yapılan müracaatın yerinde incelenmesi için bir ekip gönderilerek köyde çeşitli incelemelerde bulunmuş, ve bir rapor halinde Bakanlığa sunulmuştur. Bu raporun 3-4. maddesinde şöyle belirtilmektedir; “Köydeki binaların % 95 i yapı tekniğine uyulmadan toprak üzerine temelsiz olarak oturtulmuş ufak çaplı yuvarlak çakıl taşlarından çamur harç ile yapılmış dam örtülü evlerdir. Bu evler 50 yılı geçkin olduğundan dış etmenler (yağmur,rüzgar gibi) çamur harçlarını eritmiş, binalardaki taşları dökmeye başlamıştır. Bu sebepten köyde sık sık yıkılmalar devam etmektedir. Köy evleri biri birine bağlantılı olduğundan, bir evin yıkılması bir çok evlerin uçmasına sebep olmaktadır.” ibaresi bulunmaktadır. Köyde önceki yıllar meydana gelen yağmur sularının dere kenarlarındaki evleri basması, 20 ailenin bu sel sularından zarar görmeleri, çalışmaların hızlanmasına neden olmuştur. Bu aileler evlerini yıkarak enkazlarını götürmeleride bitişiğindeki evlerinde kendiliğinden yıkılmalarına neden olmakta idi. Netice olarak Köyde sadece afet bölgesindeki evleri kurtarmak köyü kurtarmaya yetmeyecekti. Köyün tamamını ele almak en doğru bir iş olacaktı.
Devlet Su İşleri tarafından yapılan ön çalışma neticesinde, körpınar deresinin tali kolları olan öksüz deresi, su çıkan deresi, kayaç deresi ve mutlu deresi yağmur yağışlarından sonra bazı evler sel sularına, taşkınlara maruz kalmakta olduğu tespit edilmiş olup, bu sebeple Devlet Su İşleri tarafından yapılan etüt çalışmaları neticesinde, 24 adet meskenin köy hudutları dahilinde başka bir alana nakledilmeleri gerektiği tespit edilmiştir.1968 yılında şu anda belediye hizmet binasının bulunduğu mahalleye 24 adet ev yapılarak afetzedeler buralara yerleştirilmiştir.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Jeolojik Etüt Daire Başkanlığı tarafından 11.02.1970 tarihinde yapılan Etüt çalışma neticesinde evlerin tamamının yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu belirtilmiştir. Bu konunun mühendisliği ilgilendirdiği belirtilerek, bölgeye mühendis gönderilerek yapıların incelenmesi istenilmiştir. Mühendislerin köyde yaptığı çalışma sonucu toplam 210 hane olan köyün tamamının yıkılma tehlikesi bulunduğu ve, başka bölgeye taşınması gerekmektedir diye rapor düzenlenir. Köyden yaklaşık 100 ailenin göç etmiş olması’da bunlara başlıca nedenlerden birisidir.
Yapılan bütün çalışmalar neticesinde Küçüktoraman köyünün evlerinin tamamı yıkılmaya yüz tutmuş olması nedeni ile başka bölgeye nakline karar verilmiş olup, Kayapınar’ın bu günkü bulunduğu yerde parselasyon çalışması yapılarak kamulaştırılması yapılmış ve 105 adet parselin imar planı tamamlanarak onaylatılmıştır. Maddi imkanları olanlar kendi imkan ve olanakları ile evlerini yapacaklardı. Valilikçe maddi durumları tespit edilecek köy halkına 105 parsel arsa kur’a ile dağıtılarak ev yapma olanakları sağlanacaktır. 20.08.1970 tarihinde dönemin köy muhtarı Mehmet KARAPINAR ve Kayseri vali yardımcısı Selahattin ÖZCAN tarafından yapılan kur’a sonucu, kuraya 151 kişi katılmış olup, 46 kişi boş arsa kurasını çekmiştir. Diğer 105 aile ise yapılan kur’a sonucu adlarına tahsis edilen arsalara ev yapabilmeleri için, gerekli izin alındıktan sonra evlerin inşa ettirmeye başlamışlardır. 1971 yılına kadar köyde sadece 54 hane kalmıştır.
Küçüktoraman köyü ile Kayapınar köyünün taşıma işinde en büyük rolü Devlet Su İşleri, Köy İşleri Bakanlığı, İmar ve İskan Bakanlığı üstlenmişlerdir. Buna örnek olarak da Köy İşler Bakanlığı’nın, İmar ve İskan Bakanlığı’na 04.03.1971 tarihli yazılarında şöyle yazıyor.”Kayseri İli Felahiye İlçesine bağlı Küçüktoraman Köyü parçalanmış haldedir. Köyün bir kısmı Bakanlığınız bir kısmı da kendi imkanları ile yeni yerleşim yerine intikal etmiş bulunmaktadır. Eski köyde kalanlarda 1306 sayılı kanun gereğince yeni yerleşim yerlerine nakillerin talep etmişlerdir.
Özel İskan Fonunda ödenek bulunmayışı ve konunun acil oluşu Bakanlıklarımızın problemi beraber çözümlemede işbirliği yapmalarını gerektirmektedir.
Durumun tetkiki ile gereğini müsaadelerinize arz ve rica ederim.” denilmektedir.
Zaman ile burada kalan ailelerde yer temin edilerek kendi imkan ve olanakları ile evlerini yaparak Kayapınar’a taşınmışlardır. 1948 yılından itibaren üç ailenin bu topraklarda yaşıyor olmaları da buraya yerleşimdeki etkenlerden biridir. Zaman ile köy halkının tamamı Küçüktoraman köyünü terk ederek ismini köy içerisinde kayaların arasından çıkan Kayalıpınar çeşmesinden alarak Kayapınar köyüne taşınmışlar. 1968 yıllarından önce tamamı küçük taş, çakıl ve çamur harçlardan yapılmış tek katlı ve bir birilerine yapışık olan evlerin yerini, taş ve beton birer ikişer katlı binalar almıştır. Bu gün ise, 1000 haneli 7000 nüfuslu şirin ve güzel bir kasaba görünümü kazanmıştır..
2 - Büyüktoraman
Büyüktoraman Kasabası’nın nüfusu yaklaşık olarak 1730 civarındadır. Halkın temel geçim kaynakları; tarım,
hayvancılık, el sanatlarıdır. Felâhiye ilçesine 15 km. Uzaklıkta bulunan bir kasabamızdır.Toraman’ın kelime
anlamı zengin halk manasındadır. 1500 yıllarından önce Konar-Göçer (göçebe) olarak yaşadıkları tahmin
ediliyor. 1071 Yılında Türk’lerin Anadolu’ya girmesi ile birlikte 24 boya ayrılan Oğuzlar, Anadolu’nun çeşitli
yerlerine dağılmışlardır. 24 boylardan biri olan Bozokların Yıldızhan Oğulları’na bağlı Karkın boyundan geldiği
sanılmaktadır. 1520 tarihinde yerleşik düzene geçilmesi zorunluluğu sebebi ile Evlad-ı Toraman Cemaati
Yahyalı çiftliğinden göç ederek Bozoklar Sancağına bağlı, Irmak nahiyesinin Ak Dağ eteklerine yerleşir.
Buraya yerleşen büyük kardeş küçük baş hayvancılıkla uğraştığı, ve Ak Dağ eteklerinin küçük baş hayvan
yetiştirilmesinde uygun olduğu için burada kalır. Küçük kardeş ise büyük baş hayvancılık ile uğraştığı için
uygun gördüğü Kartal Pınarı mevkisinde Mal Yokuşu düzlüğüne yerleşir.
Sırası ile Evlad-ı Toraman Cemaati şu ilçelere bağlanmıştır. Bünyan ilçesi nüfusunda kayıtlı iken Yozgat ili Akdağ
Madeni’nin ilçe olması ile nüfusu buraya alınmıştır. Daha sonraları ise Yozgat ili Çayıralan’ın ilçe olması ile
Çayıralan’a bağlanmıştır. Çayıralan’dan sonra yine Yozgat İlinin Uzunlu Kasabası İlçe olunca nüfusu buraya
alınır; Fakat Yozgat ili Boğazlıyan ilçesinin daha büyük ve güçlü olmasından dolayı Uzunlu’nun İlçe statüsünün
elinden alınması ile birlikte Boğazlıyan İlçe olmuştur, ve nüfusumuz Boğazlıyan İlçesine alınmıştır. Kayseri İlinin
eski ismi Muncusun olan Güneşli’nin nahiye olması ile birlikte nüfusumuz Muncusun nahiyesine alınmıştır.
Bütün bu değişimlerdeki nedenler, yerleşim yerine yakın olan İlçelere Nüfus müdürlüklerinin verilmesidir.